Danıştay İkinci Dairesi, bir polis memurunun özel hayatında bacanağına attığı sinkaflı ve tehdit içeren mesajların, resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı zedelediği gerekçesiyle verilen disiplin cezasını hukuka uygun buldu.
Karar, kamu görevlilerinin mesai dışındaki özel davranışlarının da disiplin süreci kapsamında değerlendirilebileceğine dair önemli bir emsal oluşturdu.
Bacanak Tartışması Mesajla Gerilince Ceza Geldi
Olayda, Emniyet Teşkilatı’nda görevli bir polis memuru, bacanağıyla yaşadığı kişisel bir tartışma esnasında hakaret ve tehdit içerikli mesajlar gönderdi. Bu eylemi nedeniyle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 6/B-5 maddesi uyarınca “6 ay kısa süreli durdurma” cezası verildi.
İlk Mahkeme Cezayı İptal Etti: “Mesai Dışı ve Kişisel Tartışma”
Polis memuru cezaya itiraz ederek yargı yoluna başvurdu. İlk derece mahkemesi, olayın memurun görev dışı özel hayatında gerçekleştiğine ve mesleki yetkisini kullanmadığına hükmederek disiplin cezasını iptal etti. Mahkemeye göre, özel hayatta yaşanan bu tartışma, mesleki sorumlulukla doğrudan ilişkili değildi.
Danıştay: “Polisin Saygınlığını Zedeler, Güveni Sarsar”
Dosya temyiz edilince son kararı Danıştay İkinci Dairesi verdi. Yüksek Mahkeme, polis memurunun mesaj içeriklerinin kamu görevlisine duyulan güveni zedeleyici nitelikte olduğunu belirtti. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Her ne kadar eylemler adli yönden şikayete bağlı suç kapsamında değerlendirilse ve şikayetçi sonradan şikayetinden vazgeçmiş olsa da, mesajların içeriği polislik mesleğinin gerektirdiği vakar ve güven duygusuyla bağdaşmamaktadır.”
Bu gerekçeyle Danıştay, Emniyet tarafından verilen 6 ay kısa süreli durdurma cezasının hukuka uygun olduğuna hükmetti ve ilk derece mahkemesinin iptal kararını bozdu.