Yazar 
Son aylarda Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatlarında ciddi bir kadro değişimi yaşandı. İl sağlık müdürlerinden hastane yöneticilerine kadar sistem neredeyse sil baştan yenilendi. Ancak bu değişim, kamuoyunun ve sağlık çalışanlarının yıllardır dile getirdiği “liyakat” talebini ne yazık ki karşılamadı.
Çalışcı Her fırsatta “liyakat” vurgusu yapılmasına rağmen, bugün gelinen nokta liyakatsizliğin zirvesidir. Dedi.Hâlâ sendika yönetimlerinde görev yapan yüzlerce isim idareci olarak atandı. Bu nasıl bir çelişkidir? Bu nasıl bir adalet anlayışıdır?
Birlik Sağlık Sen Şanlıurfa İl Başkanı Hasan Çalışcı olarak Soruyorum: Bu kişiler işveren mi, çalışan temsilcisi mi?
Aynı Anda Hem Patron, Hem Emekçi Temsilcisi Olunamaz!
Günümüzde bazı isimlerin hem sendika yöneticisi hem de hastane yöneticisi görevlerini birlikte yürüttüğüne tanık oluyoruz. Bu durum sadece bir etik sorun değil; aynı zamanda ciddi bir çıkar çatışmasıdır.
Sendikacılık, çalışanların haklarını koşulsuz savunmayı gerektirir.
İdarecilik ise işverenin yani kurumun çıkarlarını korumakla yükümlüdür.
Bu iki görev bir kişide birleştiğinde;
- Tarafsızlık ortadan kalkar,
- Çalışanların güveni sarsılır,
- Sendikanın bağımsızlığına gölge düşer,
- Kurumsal aidiyet zedelenir,
- Ve en önemlisi, liyakat mekanizması çöker
Bu Gidişat Sürdürülebilir Değil
Birlik Sağlık Sen olarak yıllardır uyarıyoruz.
Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz.
Liyakatin olmadığı yerde başarı beklenemez.
Sağlık sistemi büyük bir yükün altındayken, yönetim kadrolarına yapılan kayırmacı atamalar bu yükü daha da ağırlaştırmaktadır. Sağlık çalışanlarının emeği, alın teri bu şekilde görmezden gelinemez.
Sayın Cumhurbaşkanımıza açık çağrımızdır:
Sağlıkta atama süreçlerine derhal müdahil olunmalı, sendika ve idarecilik görevleri kesin çizgilerle ayrılmalıdır.
İdareci olacakların sendikal görevleri sona erdirilmeli; hatta hangi kademede olursa olsun, yöneticilik görevi üstlenecek kamu görevlilerinin bağımsız ve sendikasız olması sağlanmalıdır.
Gerçek Sendikacılık Cesaret İster
Hasan Çalışcı Gerçek sendikacılık; çalışanı koşulsuz savunmak, yanlışta ısrar eden değil doğruyu korkusuzca söyleyen olmaktır.
Bir sendika yöneticisi hemşirenin, teknikerin, memurun sesi olur.
Bir yönetici ise sistemin selameti için görev yapar.
Bu iki rolü karıştırmak, çalışanlara ihanettir.
Daha önce de defalarca dile getirdik:
“Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları dahi adaletli şekilde yürütülmezse, kurum içinde huzurdan söz edilemez.”
“İnsanların eğitimleri, deneyimleri değil; kimleri tanıdığı ön plandaysa, başarıdan ve verimlilikten söz edemeyiz.”
Oysa bu ülkenin sağlık çalışanları, pandemi sürecinde gösterdikleri özveriyle ne denli güçlü ve fedakâr olduklarını ispatlamışlardır. Onlara düşen görev kadar, onların hakkını korumak da yöneticilerin boynunun borcudur.
Son Söz: Zaman Birlik Zamanı
Birlik Sağlık Sen Şanlıurfa İl başkanı Hasan Çalışcı Sağlık sistemini ayakta tutacak olan; torpil değil liyakat, sadakat değil ehliyet, sessizlik değil adaletli duruştur. Dedi
Birlik Sağlık Sen olarak bu adaletsizliğin karşısında durmaya devam edeceğiz.
Her platformda liyakatli atamaların yapılmasını, emeğin ve ehliyetin öncelenmesini talep etmeyi sürdüreceğiz.
Çünkü biliyoruz ki:
“Gerçek başarı, ancak adaletli bir sistemde mümkündür.”
“Birlik Sağlık Sen varsa, hâlâ umut vardır.”