Yazar 
Türkiye genelinde kamu hastanelerinde faaliyet gösteren kantin ve kafeteryalardaki fahiş fiyatlar, hem hasta yakınlarını hem de sağlık çalışanlarını çileden çıkardı. Çay, su, tost gibi en temel ihtiyaçların bile el yakması tepkileri beraberinde getirirken, “Devlet hastanesinde bu fiyatlar nasıl olur?” sorusu her gün daha yüksek sesle soruluyor.
MARKETTE 5, HASTANEDE 25 LİRA: SUYUN BİLE FİYATI UÇTU!
Birçok ilde devlet hastanelerindeki kantinlerde 5-6 TL’lik suyun 25 liraya satılması, vatandaşları adeta şok etti. Çay 30 lira, kahve 50 lira, tost 100-150 lira… Ve üstelik birçok şikâyete göre bu ürünler bayat ve hijyenden uzak.
“Burası hastane mi, lüks tatil köyü mü?” diye soran hasta yakınları, hastanelerde saatlerce beklemek zorunda kaldıklarını, kantin fiyatları yüzünden mağdur edildiklerini belirtiyor.
İŞLETMECİLERDEN SAVUNMA: “KİRA ÖDÜYORUZ, NE YAPALIM?”
Kantin işletmecileri ise yüksek fiyatların sebebinin kendileri olmadığını iddia ediyor. İhalelerde ödedikleri dudak uçuklatan kira bedellerini gerekçe gösteren esnaf, “Kiranın altından kalkmak için mecburen fiyatları yükseltiyoruz” diyor.
Ancak bu açıklamalar vatandaşları tatmin etmiyor. Kamu hizmeti sunulan bir yerde kar hırsının değil, insan sağlığının önde tutulması gerektiğini savunan halk, kantinleri denetleyecek etkili mekanizmaların devreye sokulmasını istiyor.
UZUN NÖBETLER, AÇ KALAN YAKINLAR
Saatlerce süren ameliyatların ardından kantinlerde tost almak isteyen bir hasta yakını şöyle isyan etti:
“Doktor bekliyoruz, hastamız içeride. Karnımızı doyuracak bir tost 120 lira! Çayın yanına simit almak istedik, hem bayat hem 30 lira! Bu nasıl vicdan?”
Benzer şikâyetleri dile getiren sağlık çalışanları da durumdan şikâyetçi. Nöbetlerde ihtiyaçlarını karşılayacakları tek yerin bu kantinler olduğunu ama fiyatların maaşlarını zorladığını ifade ediyorlar.
DENETİM NEREDE?
Bu fiyatların neden denetlenmediğini sorgulayan vatandaşlar, hastane yönetimlerinin kantinleri “gelir kapısı” olarak gördüğünü, bu yüzden ihalelerde yüksek kiralara göz yumduğunu öne sürüyor.
“Sağlık Bakanlığı buraya el atmalı. Burası kamu hastanesi, özel işletme değil!” diyen vatandaşlar, acil bir düzenleme bekliyor.
VATANDAŞIN SESİ DUYULSUN!
Kamu hizmeti sunulan hastanelerde, temel gıda ve içecek ürünlerinin ulaşılamaz hale gelmesi sosyal adalet açısından da büyük bir yara açıyor. Vatandaşlar, Sağlık Bakanlığı’ndan, Ticaret Bakanlığı’na kadar tüm yetkili kurumları göreve çağırıyor:
🔴 “Kâr değil, insan sağlığı öncelik olmalı!”
🔴 “Kamu kurumlarında fırsatçılığa izin verilmemeli!”
🔴 “Kantin ihaleleri şeffaflıkla ve kamu yararı gözetilerek yapılmalı!”
📣 BU TABLOYA DAHA NE KADAR GÖZ YUMULACAK?
Hastane kantinlerindeki bu fiyat uçurumu, artık münferit bir sorun değil, ülke genelinde yankı bulan bir kriz. Vatandaş sesini yükseltiyor. Yetkililerin bu çağrılara ne zaman ve nasıl karşılık vereceği ise büyük merak konusu.
Çözüm basit: Denetim, şeffaflık ve insanı merkeze alan bir sağlık politikası!
Çünkü hastaneye gelen herkes, zaten bir dertle geliyor. Bir de kantin derdi yaşamasın!